22 Kasım 2008 Cumartesi

Nastassja Kinski

Gerçek adi Nastassja Nakszynski’dir. Nastassja (Nastasya) Kinski, 24 Ocak 1961 Batı Berlin doğumlu.
Kötü adam rollerinin ünlü ismi Klaus Kinski’nin kızı olması sebebiyle , toplam cevirdigi film sayisi 53 olan Nastasja’dan önce toplam cevirdigi film sayisi 149 olan baba Kinski’ye değinelim .
18 Ekim 1926 doğumlu Klaus (gercek adi; Nikolaus Günther Nakszynski) bembeyaz cildi, kalın dudakları ve insanin kanını donduran bakışları ile hatırlayacağınız ünlü aktör pek çok kaliteli Avrupa yapımı filmde rol almıştır. Bunlardan ilk akla gelenler; A Time to Love and a Time to Die (1958), The Counterfeit Traitor (1962), Doctor Zhivago (1965), For a Few Dollars More (1966), Grand Slam (1968). Sanatçı asıl uluslararası ününü Alman yönetmen Werner Herzog ile yaptığı: Aguirre: The Wrath of God (1972), Woyzeck (1978), Nosferatu the Vampyre (1979), ve Fitzcarraldo (1982) gibi filmlere borçludur. Kızı Nastassja Nakszynski 2. evliliğinden olan kızıdır.
Klaus Kinski'nin kızı olmasının dışında, çok küçük yaşlarda sinema dünyasına giren ve ilk oyunculuk deneyimini 1973’te henüz 12 yaşındayken yaşayan Nastassja , ilk önemli rolünü ise 1975’te, Alman yapımı bir filmde oynadı . 68'lerin özgürlük, toplumsal eleştiri, yeni biri yaşam biçimi arama ruhunun sinemadaki temsilcisi Wim Wanders’in yönettiği “False Movement” filminde yaşlı bir adamın yanında yaşayan dilsiz bir hokkabazı canlandırırken, daha o yaşlarda oldukça beğenildi. O zamanlar “Nastassja Naksynski” diye anılıyordu.
Tanınmaya başladıktan sonra Alman televizyonunda çeşitli dizilerde rol alan Kinski, bir partide ünlü yönetmen Roman Polanski tarafından keşfedilerek mankenlik yapmaya başladı . Polanski, Kinski’yi Fransız Vogue dergisi için Seyşel Adası’nda yapılacak çekimlere götürüken, ikilinin aşkları başladı. Bu arada Nastasya’nın şansı da açılmış, iki filmde oynamaya başlamıştı. Bunlar ünlü oyuncu Christopher Lee’nin de oynadığı “To the Devil a Daughter” (1976) ve Marcello Mastroianni , Francesco Rabal isimleriyle birlikte oynadığı “Stay As You Are” (1977) filmleriydi .
“Tess” ise onun hayatındaki önemli noktalardan biridir hiç şüphesiz. Senaryosunu “Gülün Adı” gibi tanınmış bir filmin yazarı Gerard Brach, “9.Kapı” filminin yazarı John Browjohn ve Roman Polanski'nin yazdığı, Thomas Hardey’in kitabından alıntı, Roman Polansky’in 1979 yılında çevirdiği Finlandiya-İngiltere yapımlı 190dk’lık unlu filmi “Tess” ile sinema çevrelerine bomba gibi düştü. 6 dalda Oscar’a aday gösterilen bu unutulmaz film, şu ana kadar Nastasja’nın oynadığı en başarılı olduğu rol olarak gösteriliyor. Kinski bu filmdeki rolü (Tess) ile 1981 yılında Altın Küre - En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı. 18 yaşındayken oynadığı bir filmle 20 yaşında ödül kazanması, Nastasja’nın kusursuz oyunculuğunun bir göstergesi olsa gerek .
Atlamamamız gereken bir tarih var ki, Kinski, 1980'li yıllarda ünlü fotoğrafçı Richard Avedon'a verdiği pozla neredeyse özdeşleşti. Öyle ki Kinski'nin adı geçtiğinde akla ilk olarak yılanlı pozu geliyor.
Kendisini bir pantere çevrileceği ile ilgili eski bir lanetin korkusuyla yaşayan utangaç ve sıradışı bir genç kadına aşık olan adamın şok ve korku dolu hikayesini anlatan bir başyapıt olan “Cat People” (1982)’de Malcolm McDowell ile başrol oynayan Kinski , 1983 yılında Alman Film Ödülünü “Symphony of Love” filmiyle alırken, “Preston Sturges’in Unfaithfully Yours” (Karım Beni Aldatırsa) filminde Dudley Moore ile oynadı . Bu film, 4 Eylül’de 82 yaşındayken ölen, “Amerikan film eleştirisini şekillendiren kadın” olarak tanınan Pauline Kael’in en sevdiği eski filmlerden biri olduğunu söylemek, filmin ve Nastasja’nın kalitesini bir kez daha gözler önüne sermeye yeter .
Kinski, yönetmenliğini Wim Wenders in üstlendiği “Paris-Teksas” filminde Harry Dean Stanton ile 1984 yılında başrolü üstlendi .1985 yılında “Maria’s Lovers” filmindeki rolü ile Donatello Ödülüne hak kazandı.Rus yönetmen Andrei Konchalovsky'nin ABD'de çevirdiği ilk film olan bu yapım, Slav ruhunu yansıtan ve ağır hüzünle, coşkulu neşe arasında gidip gelen özel bir film. John Savage, Keith Carradine ile başrol üstlendiği film Küçük bir Amerikan kasabasında Slav kökenli bir cemaatinde genç Ivan’ın güzel Maria'ya aşık olunun hikayesi .
1990 yılında “L'Alba”, 1997’de yönetmenliğini Mike Figgis’ın üstlendiği “One Night Stand” ve İvan Reitman’ın yönettiği “Fatgher Days”(Sürpriz Babalar) filminde, 1998’de “Playing by Heart” ve yine 1998’de Yönetmeni Predrag Antonijevic olan Dennis Quaid, Pascal Rollin ile “Savior”(Savaş Günahları) filminde, 99 yılında ise “The Intruder” filminde rol aldı .
1999’da Daniel Auteuil ile başrolde oynadığı “The Lost Son” (En Büyük Günah) Londra’da bir akvaryum dolusu balığıyla ve kötü anılarıyla başbaşa yaşayan; bir zamanlar Paris narkotik ekibinin en değerli elemanıyken artık, kıskanç kocaların karılarını takip eden bir özel detektif haline gelen Xavier Lombard’ın öyküsünü anlatıyor film. Çaptan düşmüş detektifi Daniel Atueuil canlandırırken, Kinski de işler iyice çığırından çıktığında, onun hayatına giren Deborah’ı oynuyor. Chris Menges’in yönettiği filmin müzikleri ise Goran Bregoviç’e ait.
2000 yılında ise yönetmenliğini Eva Gardos başrollerinde Tony Goldwyn Scarlett Johansson oynadığı “American Rhapsody” filmini, Peter Coyote , Fairuza Balk gibi isimlerle “Red Letters” , Yönetmenliğini Michael Winterbottom’un üstlendiği,Milla Jovovich, Peter Mullan, Wes Bentley ile “İhtirasın Bedeli”(Claim, The) filminde başrol oynadı .
2001’de işe yönetmeni Gigi Gaston’un üstlendiği “Sınırı Aşınca” (Beyond The City Limits) filmde başrol’ü Jennifer Esposito, Alyson Hannigan ile paylaştı .
Sinemanın doğal güzelliğe sahip, üstelik hem kadınlar hem erkekler tarafından beğenilen ender oyuncularından biri Nastassja Kinski. Masum, romantik ve her zaman çekici olan görünüşü ile yıllardır edindiği ayrıcalıklı yeri korumasını bilen, hatta Loreal reklamında da oynayan güzel yıldız, son yıllarda yoğun olarak çalışmasına karşın adından fazla söz ettirmiyor.
Özel hayatına teğet geçecek olursak Kinski, 10 Eylül 1984’te İbrahim Musa’yle evlendi ve iki çocuğu oldu: Aljosha (1984) ve Sonja (1986 - Yeni dönemde kızı Sonja Musa Kinski de annesi gibi yılanlı bir poz vererek adından söz ettirmeyi başardı )
1992’de kocasından ayrılan Nastassja, çocukların bakımını da üzerine aldı. Sonraları ünlü Quincy Jones’la birliktelik yaşayan güzel aktris, bu ilişkiden de Kenya (1993) adında bir çocuk doğurdu. Nastassja Kinski, şu sıralar üç çocuğuyla birlikte yaşıyor.

.

0 yorum:


Free Blogspot Templates by Isnaini Dot Com. Powered by Blogger